Türk Müziği’nin ulusal ve uluslararası bilim – sanat dünyasında temsili için öncü ve bağımsız bir akademik girişim olmayı gâye edinerek yola çıkan TUMAC, üstlendiği misyonu ve hedeflerini paylaşmak üzere her yaş ve meslek grubundan konuya ilgi duyanların katılacağı bir panel düzenliyor. Panel, 21 Kasım 2018 tarihinde, saat 12.30'da İTÜ TMDK BİSED Salonu'nda yapılacak.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nın 24 -25 Ekim 2018 tarihlerinde gerçekleştirdiği “Vefâtının 40. Yılında Ferid Alnar Sempozyumu”, büyük bestecimizin hayatı ve eserlerinin bütün yönleri ile ele alınıp irdelendiği bir bilgilenme ve sanat şöleni olarak hâfıza ve hâtıralardaki yerini aldı.
Öğretim Üyesi Prof. Ş. Şehvar Beşiroğlu'nun arşiv ve koleksiyonu, İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı'nın düzenlediği bir etkinlik kapsamında tüm akademya ve sanatseverlerle buluşacak. 20 Kasım 2018 günü, saat 14.30’da yapılacak törenle hem koleksiyonun açılışı gerçekleştirilecek hem de Beşiroğlu'nun öğrencileri tarafından en sevdiği, derslerinde en çok dinlettiği eserlerin çalındığı kısa bir dinleti yapılacak.
Halk müziğine ve bağlama icrasına getirdikleri yenilikçi tavır ve yorumlamalarıyla tanınan Bengi Bağlama Üçlemesi, 30. Sanat Yılı adına, CRR Salonu’nda, özel bir konser gerçekleştiriyor. Okan Murat Öztürk (tanbura, lavta), Özay Önal (divan sazı) ve Erdem Şimşek'ten (cura, bağlama) oluşan topluluğa, bu özel gecede saz sanatçısı Erol Parlak ve belgesel programcısı- müzisyen Serdar Kılıç (çöğür) eşlik ediyor.
Unique Açıkhava Sahnesi’nde ilk gösterimi sergilenen “Müzeyyen” Müzikali; Harbiye Açık Hava Yaz Konserleri kapsamında tekrar İstanbul’da, Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda sahnelendi. Yurt içinde çeşitli şehirlerde sahnelenmeye devam eden müzikale, tribünlerin tamamına yakınını dolduran seyircilerin ilgisi büyüktü. Tek kişilik müzikal gösteri özelliğiyle hikâyelendirilen oyunda Müzeyyen Senar, Şevval Sam tarafından canlandırıldı.
Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, 24-25 Ekim 2018 tarihlerinde ''40. Vefat Yılında Hasan Ferid Alnar'' başlığıyla bir sempozyum düzenliyor. Bu bilimsel nitelikteki toplantı, Ferid Alnar'ın oda müziği ve orkestral eserlerinden oluşan bir repertuvarın icra edileceği “Alnar’a Armağan” başlıklı konser etkinliğiyle sonlanacak. Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası ve Erdem Çöloğlu şefliğindeki konser, 25 Ekim 2018 günü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılacak.
İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müzikoloji Bölümü, 17-19 Nisan 2019 tarihlerinde İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri'nde Uluslararası “Müzik ve Bilimler” sempozyumu düzenliyor. Sempozyumda katılımcı olarak yer almak isteyen araştırmacıların, Türkçe/İngilizce bildiri ve poster özetlerini 1 Aralık 2018 tarihine kadar sempozyum kuruluna göndermesi gerekiyor.
Kasım 2017’de Kolektif Kitap’tan yayımlanan Senden Gayrı Âşık mı Yoktur: 20.Yüzyıl Âşık Portreleri, içinde yer alan 14 müzikal karakterin (Âşık ya da Halk Ozanı/Ozan) 20 yy. Türkiye toplum hayatı içerisinde müzik üzerinden kendilerini nasıl ifade ettiklerini, konumlandırdıklarını ya da birbirlerini nasıl tanımladıklarına dair bir anlatı sunmaktadır.
Türk Sanat Müziği ses sisteminde kullanılan arızasız sesler, 702 sentlik tam beşlinin yukarıya doğru eklenmesi ile bulunan perdelerin aynı oktava toplanmasıyla oluşur. Sesler arasındaki büyük ve küçük ikililer 204 ve 90 senttir. Çok nadir hallerde 70 ve 182 sentlik işaretlere de ihtiyaç duyulur. Türk müziğinde kullanılan bu aralıkları her derece için mümkün kılacak bir ses sistemini, bir oktavı belirli sayıda eşit aralıklara bölerek elde edemeyiz. Transpoze yapılınca daha da farklı seslere ihtiyaç duyulacaktır. Ses sistemini oluşturmak için, birbirinden bir büyük terz (386 sent) uzakta olan beşli zincirleri kullanılır.
Bu yıl 46.sı düzenlenen ve “aile bağları” temasıyla seyircisiyle buluşan İKSV Müzik Festivali kapsamındaki, Hakan Güngör’ün şefliğini üstlendiği İstanbul’un Ezgileri (Melodies of İstanbul) konseri, festivaldeki sayılı makam müziği konserlerinden biri olma özelliğini taşımaktaydı. Kurulduğu zamandan beri İstanbul’da alışverişin ve dolayısıyla ticaretin mihenk taşlarından biri olan Kapalıçarşı’da, turist kafilelerinin ve pazarlık seslerinin yerini, bu sefer Bulgar, Makedon, Suriye, Ermeni, Gürcü, Süryani melodilerinden Seferad şarkılarına kadar geniş bir yelpazede seyreden çeşitli müzik kültürlerinin ezgileri aldı. Kapalıçarşı’nın bildiğimiz gündelik hareketliliği ve gürültüsünden farklı bir şekilde, kapalı dükkânlarının arasında şehrin tarihi dokusuyla bütünleşen güzel bir müzik dinleme deneyimine sahip olduk.
