Prof. Ruhi Ayangil

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nın 24 -25 Ekim 2018 tarihlerinde gerçekleştirdiği “Vefâtının 40. Yılında Ferid Alnar Sempozyumu”, büyük bestecimizin hayatı ve eserlerinin bütün yönleri ile ele alınıp irdelendiği bir bilgilenme ve sanat şöleni olarak hâfıza ve hâtıralardaki yerini aldı.

Davetli konuşmacı besteci – müzik bilimci Yalçın Tura’nın, konuşmasına girizgâh olarak aldığı, şâir Bâkî’nin: “Kadrini seng-i musallada bilüb ey Bâkî/ Durup el bağlayalar karşuna yârân sâf sâf” beyti, akademya ve sanat dünyasının, Ferid Alnar’ı ölümünden 40 yıl sonra bütün yönleri ile ele alma konusundaki duyarlık ve vefâ duygusunun da şâirâne bir teslimi hükmünde idi.

Cemil Meriç’in “Doğu ve Batı, insan beyninin iki yarısı; vehimlerinden sıyrılmış bir rûh için ne Doğu var, ne Batı” bilgece söylemini, bu söylemden çok önce yaşamının ve sanatının her safhasında bilfiil uygulayarak örneklemiş olan Ferid Alnar’ın ülkemiz ve dünya sanat tarihine olan katkıları, bu iki günlük sempozyum boyunca derinlemesine anlaşılmış oldu.

On iki yaşında bir kanun virtüözü hârika çocuk olarak müzik dünyasına adım atan, içine doğduğu Türk makam müziği evrenini gerek ülkesinde, gerek daha sonra gittiği Viyana Müzik Akademisi’nde edindiği bilgilerle Avrupa akademik müziği evrenine kendi özgün müzik dilini yaratarak eklemlemeyi bilen Ferid Alnar’ın yaşamının dramatik, hattâ trajik boyutları çoğu kez, sempozyum katılımcılarının içtenlikle hüzünlenmelerine neden oldu. Ancak bu hüzünlü atmosfer Alnar’ın ustalıkla tasarlanmış müziği sayesinde, anlamlı bir yaşam sevincine ve ruhsal yücelmeye dönüştü.

Aralarına itina ile tasarlanıp yerleştirilmiş canlı sahne performansları ile üç oturum ve bir panelde toplam yirmi bir müzik bilim insanının gerçekleştirdiği sunumlar, sempozyumun ilk andan son dakikasına kadar ilgi ile takib edilmesine imkân veren bir merak konusu oluşturdu. Ferid Alnar’ın yaşamı ve sanatı bütün detayları ile, sosyologlar, müzik bilimciler, sanatçılar tarafından yetkinlikle yapılan sunumlarla ortaya konmuş oldu. Soru ve cevaplarla, ek açıklamalarla bilgilenmenin sınırları genişledi.

Müzik tarihimizde kalın bir sis perdesi ardında, uzak bir mâzî hâtırası gibi duran ve algılanan, bu nedenle de doğru dürüst pek bilinmeyen  Ferid Alnar’ın gerek kişiliğinin, gerekse sanatının, sanatına yön veren duygu ve düşüncelerinin, sanat alanında gerçekleştirdiği çalışmalarının çok ayrıntılı dökümlerinin yapıldığı bu sempozyum birçok bakımlardan – doğallıkla  Alnar odaklı – bazı ilklere de sahne olması bakımından önemli idi. Alnar’ın özel yaşamına, ülkenin sosyo-kültürel yapısına, sanat alanındaki siyasal tercih ve yönelimlere, Alnar’ın bu çerçeve/ler deki duruşuna ilişkin tesbit ve çözümlemeler, hiçbir nokta atlanmadan, üzeri örtülmeden – hattâ örtülmüş olanların üzerindeki örtüler kaldırılarak –  olanca açıklığı ile ortaya konmuş oldu.

Sempozyumda Güniz Alkaç, Ayşegül K. Toksoy ve Esra Berkman’ın solist olarak yer aldığı Alnar’ın Kanun Konçertosu da seslendirildi.

Bu ilkler arasında bu satırların yazarının, “Alnar’ın gençlik dönemine ilişkin Günlüğü”nden alıntılar yaparak gerçekleştirdiği sunumla, Alnar Günlüğü’nün bir iki aya kadar yayınlanacağını duyurması, yakın ilgi derledi. Yine Alnar’ın bugüne kadar seslendirilmemiş eserlerinin de gerek oturumlar arasına yerleştirilen dinletilerde, gerekse iki akşam ard arda yapılan sahne konserlerinde sergilenmesi, bu sempozyum sayesinde mümkün olabildi. Kanuncu Safinaz Rizeli’nin ve Halil Altınköprü’nün Alnar’ın saz eserlerini sunmaları yanında, Lilian Tonella Tüzün’den Alnar’ın solo piyano için “Oyun Havaları”nı dinlemek olağanüstü bir zenginleşme örneği idi. A cappella Ayangil’in “10 Yunus Emre İlâhîsi Koro Suiti” seslendirmesi ile Ilgın-Metin Ülkü’nün Keman Piyano Suiti seslendirmesi de ilkler arasında idi. Bosphorus Trio’nun olağanüstü müzikalite ile seslendirdiği “Piyanolu Üçlü” de Alnar müzik evreninin anlaşılmasında etkin olan sunumlardandı. Şef Erdem Çöloğlu’nun üstün bir müzikalite ile yönettiği Orkestra İçin İstanbul Suiti’nde, Güniz Alkaç, Ayşegül K. Toksoy ve Esra Berkman’ın solist olarak yer aldığı Kanun Konçertosu’nda, ve Melih Kara’nın solist olarak yer aldığı Viyolonsel Konçertosu’nda, Prelüd ve İki Dans’ta Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası kelimenin tam anlamıyla harikalar yarattı, Alnar’ın rûhunu şâd etti.

Bu iki günlük olağanüstü bilgilenme ve zenginleşme programını kotaran, Vefatının 40. Yılında Ferid Alnar Sempozyumu’nu düzenleyerek olağanüstü bir kadirbilirlik örneği sergileyen,  başta Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nın saygın müdürü Prof. Erol İpekli olmak üzere, konservatuarın bütün akademisyen fikir ve sanat emekçilerine sonsuz saygılar.