Herhangi bir müzik türünü meta olarak tüketici nezdinde daha fazla tüketilir hale getiren belli başlı dinamikler, müziğin içkin yapısından çok onu üreten mekanizmaların ortak fikirleri ve eylemleri doğrultusunda şekillenerek ortaya çıkar. Bu bağlamda şemsiye bir terim olarak popüler kategorisine giren müzik türlerinin birbirlerine giderek benzemesine yol açan üretim safhasının dinamikleri arasında söz konusu müziklerde kullanılan ritim kalıplarının büyük etkisi vardır. Tarihsel süreçte Türk ve Arap müzik kültürü arasında kültürel etkileşimin izlerine elbette rastlanır ancak özellikle Cumhuriyet döneminde eyleme geçirilen müzik reformlarının müzik tüketimi açısından toplumsal boyutları, Arap ve Türk müzik kültürünü birbirine daha da yakınlaştırmıştır. Günümüze dek gelinen süreçte ise neredeyse nazari açıdan Türk müzik kültürünün yapısal birer elemanıymış gibi algılanan, bununla birlikte sadece sahne icralarında değil kayıtlı müzik ürünlerinde de sıklıkla kullanılan belli başlı Arap ritimleri, Türk popüler müzik kültürünün ritimsel açıdan şekillenmesinde oldukça baskın bir role sahiptir. Arap müzik kültürüne aşina olan müziğin üretim aktörlerinin varlığı da bu yaygın kullanım oranının artmasında etkili olan bir diğer dinamiktir. Bu çerçeveden ele alındığında Türk popüler müzikleri içerisinde Vahde, Melfuf, Çifte, Maksum, Saidi gibi Arap ritimlerinin sıklıkla kullanılması da üretim safhasının biçimlenmesi açısından yapıyı belirleyici bir konumdadır.

Dr. Erkan Kanat

2004 yılında kazandığı İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Türk Halk Oyunları bölümündeki lisans eğitimini 2008 yılında birincilikle tamamlamıştır. Aynı yıl içinde İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Müziği programında yüksek lisans eğitimini 2011 yılında ‘Trakya’da Yaşayan Romanların Düğünlerinde Asma Davul ile Çaldıkları Dokuz Zamanlı Ritmik Yapılar’ başlıklı teziyle tamamlamıştır. Bireysel sahne ve stüdyo çalışmalarının yanında Yarkın Ritim Grubu, İstanbul Sazkâr Topluluğu, Anadolu Ateşi gibi önemli müzik ve dans gruplarıyla ile birlikte hem yurt içi hem de Türkiye’yi temsilen Almanya, Belçika, Avusturya, Fransa, Hollanda, İsviçre, Kanada, Japonya, Çin, Güney Kore, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Suriye, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Gürcistan, Rusya, Belarus, Azerbaycan, Kırgızistan, Senegal, Danimarka, İtalya, İspanya, Mısır, Tunus, Suriye, Libya, Cezayir, Fas gibi ülkelerde sahne çalışmaları yapmıştır. 2012 yılında kendi bestelerinden oluşan Zaman Hikâyeleri adlı albüm çalışması Ahenk Müzik etiketiyle piyasaya çıkmış, ardından 2014 yılında Fono Müzik tarafından piyasaya çıkartılan Topkapı’da Raks adlı albümün müzik yönetmenliğini yapmıştır. 2016 yılında da yine kendi bestelerinden oluşan Dört Boş adlı enstrümantal albümü yine Ahenk Müzik etiketiyle piyasaya çıkmıştır. 2021 yılında ise Gezgin adlı solo enstrumantel albümünü dinleyicilere sunmuştur. 2023 yılında Endülüs adlı single çalışması, 2024 yılında ise Uzaklar ve Oushak II, 2025 yılında ise Sakkara, Araf ve Sır adlı besteleri de dijital platformlarda yine Ahenk Müzik etiketiyle yayınlanmıştır. 2014-2015 yılları arasında Kültür Bakanlığı’na bağlı Edirne Devlet Korosu Uygulama ve Araştırma Topluluğu’nda misafir sanatçı olarak bulunmuş, 2015-2019 yılları arasında da İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Çalgı Bölümü’nde sözleşmeli öğretim görevlisi olarak hizmet vermiştir. 2019 yılında ise İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Çalgı Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başlamış, İTÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müzikoloji ve Müzik Teorisi programında doktora eğitimini 2023 yılında “Türkiye’de Popüler Müziğin Benzerliğini Oluşturan Ortak Unsur: Ritim Yapıları” başlıklı teziyle tamamlamıştır. Çalgı eğitimi bölümündeki eğitmenliğinin yanı sıra bölüm başkan yardımcılığı görevini de sürdürmektedir.