Makaleler
Zaman Makam Analiz Modeli
Bu çalışmada makam müziği analizinde kullanılabilecek bütünsel bir model tanıtılacaktır. Zaman-Makam Analiz Modeli olarak adlandırdığımız bu model çizgisel bir zaman ölçeği üzerinde makamsal değişim ve dönüşümleri sergilerken, zamana müzik aracılığı ile nasıl şekil verildiğini ve böylelikle müzikal bir parça yaratılırken, icra edilirken ve dinlenirken, o müziğe özel yaşanan zamansal deneyimleri yatay bir olaylar şeması şeklinde açığa çıkartmayı hedefler. Çalışmanın sonunda analiz modeli kullanılarak Hammâmîzâde İsmail Dede Efendi’nin Ferahfeza Mevlevi Ayini’ndeki yapısal öğelerin güftesel anlam ile ilişkileri gösterilecek ve Dede Efendi’nin tasavvuf anlayışının müziğe nasıl yansıdığı tartışılacaktır.
Pür Matematikten Uygulamalı Matematiğe Müzik
Bu yazı, Galileo'nun "Doğanın dili matematiktir" sözünü ve Poincaré'nin yalınlığı bilimin bir önkoşulu olarak gördüğünü hatırlatarak başlamaktadır. Müziğin doğa ile iletişimde en estetik araç kabul edilebileceği belirtilmektedir. Yalınlığa pür matematik örnek olarak verilmekte ve Pisagor ile Zarlino ses sistemleri bu bağlamda anlatılmaktadır. Poincaré'nin "Basit görünen şey yeniden karmaşık bir yapıya dönüşebilir" karşı tezine de mekanik öğrenme örnek olarak verilmektedir. Müziğin uygulamalı matematikle ilintisi Fourier teoremi ve vurular gibi örneklerle anlatılmaktadır. Bu yazı Türk musikisindeki makam olgusuna hesaplamalı bir yaklaşım ile sona ermektedir. Buna göre iki makam arasındaki, iki eser arasındaki ve bir eserle bir makam arasındaki uzaklık, bir sayı ile gösterilebilmektedir.
Kırım Tatar Tekke Musikisinin Kaynağı Olan Güncel Kırım Tatar Dini Kültürü
Günümüzde Kırım Özerk Cumhuriyeti topraklarında yaşayan Kırım Tatarlarının dini kültürü, bu bölgede eski dönemlerde yaşamış ve yirminci asırda tamamen yok olmuş tekke musikisi sisteminin önemli ve belirleyici, kodlanmış bir belgesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Kırım Hanlığı döneminde parlayan ve doruk noktasına ulaşmış olan tasavvuf kültürü, dünden bugüne Kırım topraklarında mimari yapılar, belgesel yadigârlar ve yazılar gibi birçok mühim kaynak bırakmıştır. Bunun yanında Kırım Hanlığı döneminde var olan tekke musikisini canlandıran kaynaklardan birisi de Kırım Tatar dini kültürüdür. Kırım Tatar toplumunun bugün Dua adı ile geçen dini meclislerinin genel yapısında ve onu oluşturan bütün parametrelerinde, tekke sisteminin prensiplerini açık bir şekilde görebilmekteyiz. Bu anlamda, güncel Kırım Tatar dini kültürü, Kırım Hanlığı tekke musikisinin restorasyonu çalışmamızda, ilk canlı kaynağı olarak ele alınacaktır.
The Formal Strategies of Turkmen Dutar Masters
This article analyzes the form of compositions in a tradition of instrumental performance for the two-stringed, long-necked lute dutar, the main instrument used in the traditional music played by Turkmens in Turkmenistan and northern Iran. While this instrumental tradition is perhaps ancillary to a more prominent vocal tradition surrounding the figure of the bagşy, a bard similar to the aşık or ashug in Azerbaijan and Turkey, musicians in parts of Turkmenistan have nonetheless developed a rich repertoire of instrumental compositions. I argue that within instrumental dutar compositions, there are no fixed, traditional compositional forms akin to those found in many other musical traditions. However, it is possible to identify what I call recurring formal strategies for organizing compositions.
Rauf Yekta Bey’in Nazari Anlayışında Cins ve Perde İlişkisi
Bu araştırmada, Rauf Yekta Bey’in Türk makam müziği ile ilgili anlatımları, ses dizisinin, aralıkların ve makam dizilerinin elde edilmesinde kullandığı yöntem açısından incelenmiştir. Perde ve aralıklarla ilgili açıklamaları Rauf Yekta Bey’in Pisagor anlayışını benimsediğini ortaya koymaktadır. Ancak Rauf Yekta Bey’in Safiyüddin Abdülmümin Urmevî’nin açıklamalarında yer alan cins kavramıyla ilişkilendirdiği dörtlü-beşli dizilerin, makam dizilerinin oluşturulması aşamasında perde dizgesiyle uyumsuzluk gösterdiği anlaşılmıştır. Araştırma sonucunda bu uyuşmazlıklar perde dizgesiyle ilişkilendirilerek ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Urfa Mevlevîhânesi ve Urfa Mevlevîhânesi’nde Yapılan Dinî Mûsiki İcralarının Din Dışı Mûsiki İcralarına Yansıması
Cumhuriyet’in ilanını takip eden yıllar içinde, 30 Kasım 1925 yılında 667 sayılı kanun ile faaliyetlerine son verilen tarikatların fiziksel mekânları olan dergâhlardaki dinî faaliyetlerin bir bölümü, şeklen değişikliğe uğrayarak da olsa, içerik ve amaç açısından tarikat geleneğinin ve uygulamalarının bir devamı olarak camilerde veya evlerde devam edegelmiştir. Urfa Mevlevîhânesinin kapatılmasının ardından Mevlevîlik kültürü, varlığını şehirde hâkim olan bir başka köklü gelenek içerisinde sürdürür. Sıra geceleri adı verilen ev toplantılarında mesnevi okumalarına, mûsiki ve sema meşklerine devam edilir. Bu çalışma, Urfa mûsikî geleneği içerisinde icra edilen Mesnevi Gazel’in, Mevlevilik kültürünün etkisiyle nasıl ortaya çıktığını ve zaman içerisinde ne tür değişimler geçirdiğini konu almaktadır.
Dönüştürücü Bir Performans Pratiği Olarak “Batak Tekniği” ve Saz Eserlerinde Besteli Taksim Örnekleri ile İcra/Yorum Tarzları
“Karabatak” ve “batak” terimleri ilk olarak, örneği, XVIII yüzyılda Tanbûrî/ kemânî Hızır Ağa (? - 1760?) tarafından verilen “Segâh Karabatak” ve “Hicaz Karabatak” peşrevleri ile ortaya çıkar. Bu terim, gerek besteleme, gerekse icra tazında dönüştürücü/ değiştirici yeni bir yaklaşımı vurgular. Hızır Ağa’nın yaşadığı dönem, Osmanlı – Türk devlet ve toplum yapısında “Batılılaşma/ Avrupalılaşma” hareketlerinin uç verdiği, “öncül” bir dönemdir.
Türk Makam Müziği Eserleri için Popülerlik ile Ezgisel Özgünlük / Öngörülebilirlik İlintisi
Bu çalışmada, Batı müziği eserleri için birçok kez yapılmış bir inceleme, geleneksel Türk makam müziği eserlerinden bir seçki üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla sözlü eserler arasından seçilen bir veri kümesi üç farklı uzmana popülerlikleri bağlamında puanlatılmış, bu eserler daha sonra hesaplamalı müzikoloji modelleriyle ezgisel özgünlük ve öngörülebilirlik perspektiflerinden incelenerek, popülerlik ile özgünlük ve popülerlik ile öngörülebilirlik arasında nasıl bir ilinti olduğu ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.
1775-1925 Arasında Yenikapı Mevlevîhânesi Neyzenbaşıları
Mevlevîhânelerde, âyinlerin en iyi bir şekilde icrâ edilebilmesi için semâzenbaşı, naathan, kudümzenbaşı, neyzenbaşı gibi bazı kurumsal nitelikli görevlerle karşılaşılmaktadır. Yapılan işin niteliğine göre bu görevlerin, belli bir yetkinliğe ulaşmış dervişlere verildiği gözlenmektedir. Bu araştırmada Yenikapı Mevlevîhânesi’nde görev yapmış 14 Neyzenbaşı ve mukabelelere neyzen olarak katılmış 7 neyzen tespit edilmiştir. Bu neyzenlerin hangi Mevlevî şeyhinin meşihat yıllarında atandıkları ve görev târihleri de ayrıca belirlenmeye çalışılmıştır.
Nâyi Osman Dede’nin Müzik Yazısına Dair Birkaç Belge
Bu çalışma, Nâyi Osman Dede’nin (1652–1730) müzik yazısı hakkındaki mevcut bilgileri değerlendirerek ve daha önce yayımlanmadığını düşündüğümüz birkaç belgeyi kullanarak müzik yazısının özelliklerini ortaya koyabilmeyi amaçlamaktadır.